Lozan Barış Antlaşması Türk tarihinde yer alan ve üzerinde en çok tartışılan konulardan biridir. Birinci DünyacSavaşı’ndan yenik çıkan ve neredeyse tamamı işgal altına alınmış bir devlet düşünün. Osmanlı Devleti’nin 1918 yılında başlayan işgal serüveni Anadolu Hareketinin başarıya ulaşmasıyla sona ermiştir. Sevr ve Lozan Antlaşmalarının imzalanma süreçleri ve iki antlaşmanın karşılaştırılması yer alan bu kitapta;
- Sınır Meselesi
- Boğazların Durumu
- İstanbul’un Durumu
- Kürt Meselesi
- Kapitülasyonlar
- Azınlık Hakları
- Osmanlı Borçları
- Askeri Hükümler, antlaşma maddeleri incelenerek yorumlanmıştır. Ayrıca Sevr ve Lozan ile ilgili Avrupa ve Türk basınında yer alan yorumlara da yer verilmiştir.
“Bu antlaşma Türk ulusuna karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir yok etme girişiminin yıkılışını bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasal utku yapıtıdır.”
Mustafa Kemal Atatürk
Lozan Barış Antlaşması Türk tarihinde yer alan ve üzerinde en çok tartışılan konulardan biridir. Birinci Dünya Savaşı’ndan yenik çıkan ve neredeyse tamamı işgal altına alınmış bir devlet düşünün. Osmanlı Devleti’nin 1918 yılında başlayan işgal serüveni Anadolu Hareketinin başarıya ulaşmasıyla sona ermiştir. Padişah ve Hükûmet teslimiyetçi bir tavır izlerken yokluk ve enkaz altında kalan Türk milleti küllerinden doğarak mücadelesini vermiş ve vatanını kurtarmayı başarmıştır. Bu kitabı yazmaya başlamamda bu vatanı bize hediye eden insanlara olan vefa borcumu ödemek, Lozan Barış Antlaşması’nın nasıl bir başarı olduğunu göstermek ve Lozan Barış Antlaşması’yla ilgili iddialara cevap vermek istemem etkili olmuştur. Lozan Barış Antlaşması günümüzde hem siyasi söylemler hem bunlara bağlı olarak sosyal medyada atılan nidalarla yıpratılan aslı görülmeyen bir hâl almaya başlamıştı. Özellikle sosyal medyada yer alanlar gerçekten insanı güldüren cinstendir. Bunlara şu şekilde iki örnek vermek istiyorum. Özellikle sosyal medyada en çok karşılaştıklarım arasındadır. Diyorlar ki İncirlik Üssü’nü geri alacakmışız fakat bunu derken bir şeyin farkında değiller. Lozan imzalandığında İncirlik Üssü diye bir yer yoktu. İncirlik Üssü 1951’de yapılmaya başlandı. Bir diğeri ise madenlerimizi kullanma hakkına sahip değilmişiz. Lozan bitince kullanacakmışız. Şunu hatırlatmak isterim ki Maden Tetkik ve Arama Enstitüsü Türkiye madenlerini araştırmak ve ekonomiye katmak amacıyla kurulmuştur. Bu örnekleri çoğaltabiliriz de mesela ülkemizdeki belli bir kesim Lozan Barış Antlaşması’nın 2023’te biteceğine inanıyor. Yine bilmiyorlar ki Lozan tarzı antlaşmalar süresizdir. Sürekli olarak gizli maddeleri olduğu iddia ediliyor. Antlaşma bitince birçok ayrıcalık elde edecekmişiz gibi konuşuluyor. Bu gizli madde olayı da çok ilginç Türkiye’de Lozan üzerine çalışan onca akademisyen, araştırmacı Lozan’ın gizli maddelerinden haberdar değil ama birçok insan Lozan’ın gizli maddelerinden bahsediyor. Ellerinde bir kaynak ya da bir belge olmadan bu iddialarını da körü körüne savunuyorlar. Lozan’la ilgili bu tarz söylemler saymakla bitmez. Kitabımda Sevr ve Lozan Antlaşması’na giden süreci ve bu antlaşmaları belli başlıklar altında karşılaştırarak sizlere sunuyorum. Keyifli okumalar.
Be the first to review “Lozan’ın Sevr Zaferi”