İstanbul birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olan efsanevi bir şehirdir. Yüzyıllarca birçok hükümdar İstanbul’u ele geçirmeyi hayal etmiş ve ele geçirmek için sayısız kuşatma düzenlemişlerdir. Türk tarihine baktığımızda Türk devletleri de sayısız kez İstanbul’u kuşatmıştır. Sultan II. Mehmet’in tahta çıkmasıyla birlikte 29 Mayıs 1453’te İstanbul Türkler tarafından fethedilmiş ve yeni bir dönem başlamıştır. Fetihten sonra Osmanlı yıkılana kadar İstanbul, Osmanlı Devleti’ne başkentlik etmiştir. Ancak 20. yüzyıla gelindiğinde işler Osmanlı Devleti için hiç de yolunda gitmemiştir. 1914’te Birinci Dünya Savaşı başlamış ve Osmanlı Devleti bu savaşta İttifak Devletleri yanında yer almıştır. Savaş kaybedilince
İtilaf devletleri galip devlet olma statülerini her konuda kullanmış ve 13 Kasım 1918’de İstanbul fiilen işgal edilmiştir. 13 Kasım 1918 günü trenle İstanbul’a gelen Mustafa Kemal Paşa, Haydarpaşa Garı’ndan bir istimbot ile denize açıldı ve karşısında işgal güçlerine ait olan donanma bulunuyordu. O sırada ağlayamaya başlayan yaveri Cevat Abbas’a dönerek “Ağlama çocuk, GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER,” dedi…
13 Kasım 1918’deki fiili işgali, 16 Mart 1920’de resmi işgal takip etmiştir. Bu çalışmamda işgal yılları ele alınmış olup yönetimin tutumu, halkın durumu, işgal kuvvetlerinin İstanbul’daki faaliyetleri ve milli mücadele ile İstanbul’un kurtuluşuna giden yol ele alınmıştır.
Be the first to review “İşgalden Kurtuluşa İstanbul”