Tarihin en büyük savaşlarının ayrıntılı dökümleri, hasım kuvvetlerin stratejileri, taktikleri, askerî harekâtın düğüm noktaları.
Niğbolu Seferinin başlangıcından sonuna kadar yaşanan bütün muharebeler; Yıldırım Bayezid’in Konstantinopolis’i kuşatması, Macar Krallığı’nın yardım çağrısı, Haçlı ordusunun toplanışı, Balkanlar’a yürüyüşü ve Niğbolu’da bozguna uğrayışı.
14. yüzyılın ikinci yarısına gelindiğinde bir zamanların muhteşem Bizans İmparatorluğu, başşehri Konstantinopolis ile etrafındaki bir avuç araziden ibaret kalmıştı. Bizans’ı bu duruma düşüren baş sebep, yani Türk fetihleri ise artık genç ve dinamik yeni Osmanlı hanedanının önderliğinde devam etmekteydi. Osmanlı hükümdarı, ‘Yıldırım’ lakaplı I. Bayezid, bir yandan iç karışıklıklarla zayıf düşmüş Macar Krallığı’nın kapılarına dayanırken öte yandan da Bizans’a son darbeyi vurmak üzere 1391’de Konstantinopolis’i kuşattı. Macar kralı Sigismond ile Konstantinopolis’teki imparator Manuil Paleologos’un yardım çağrıları üzerine, Fransızların, özellikle de Burgonya Dükalığı’nın başını çektiği ve Papa IX. Bonifatius’un ruhani destek verdiği 10.000 kişilik bir ordu toplanarak Balkanlar’a yürüdü. Macar ve Eflâklı müttefiklerinin tavsiyelerine kulak asmayan Fransızlar, Tuna Nehri kıyısındaki Niğbolu’da karşı karşıya geldikleri Osmanlı ordusuna uluorta taarruz ettiler ve zırhlı Osmanlı sipahileri tarafından ezildiler. Macarlar ve Eflâklıların günü kurtarmak için yaptıkları teşebbüs de süpürülüp gitti. Sağ kalan Haçlılar, canlarını kurtarmak için birbirlerini ezerek Tuna’da demirli gemilerine ve Karpat Dağları’na kaçtılar. Niğbolu Savaşı, bütün Avrupa’nın katılımıyla gerçekleştirilen son gerçek Haçlı Seferi idi ve Osmanlılar’ın Balkanlar’daki varlığını perçinledi.
Be the first to review “Niğbolu 1396”