12 sonucun tümü gösteriliyor

  • Başımıza Gelenler

    93 Harbinde Anadolu Cephesi – Ruslarla Savaş

    Başımıza Gelenler, 1877-78 Rus Harbi’nin, olayların içinde yer alan bir ilim ve fikir adamının kaleminden, birinci elden hikâyesi. Savaşın resmî tarihlere geçmesi mümkün olmayan perde arkası, oluşma sebepleri, harp sahasındaki her kavim ve dinden insanın ve sivil halkın ruh halleri, inanç, duygu ve düşünceleri, hep beraber çekilen maddî ve beşerî güçlükler… Ayrıca yazarın eski ve yeni siyasi-sosyal şartların mâhiyetine, gelenek görenek ve eğitim sisteminin bunlar üzerindeki etkisine ilişkin tespitleri..

     

  • Büyük Taarruz – Milli Mücadele Serisi

    “Büyük Taarruz: Dağlarda Tek Tek Ateşler Yanıyordu”, sadece 26 Ağustos ve sonrasını değil, Türk karakterinin ayağa kalktığı bir dönemi tüm duygularıyla okuyucuya sunuyor…

  • Çanakkale Muharebeleri – Anlatım ve Değerlendirme

    Çanakkale Savaşı’nın stratejik, operasyonel ve taktik planlamaları hangi düşüncelerle yapıldı, nasıl uygulandı? İtilaf tarafı ve Türk tarafı savaşa nasıl hazırlandı, elindeki kuvveti nasıl kullandı, olanakları arasındaki orantısızlık, elde ettikleri sonuçlara nasıl yansıdı? Tek tek muharebelerde hangi dikkate değer olaylar yaşandı? Hayatını Çanakkale Savaşı’nın muharebe coğrafyasını adım adım incelemeye ve komutanından erine dek savaşa katılmış askerlerimizi isim isim araştırmaya adayan Şahin Aldoğan, yarım asırdır sürdürdüğü çalışmalardan süzdüğü değerlendirmeleri okurla paylaşıyor. Her bir çarpışmanın özetlenip İtilaf tarafı ve Türk tarafı olarak ayrı ayrı ve ayrıntısıyla değerlendirdiği kitapta, kafalarda soru işareti olarak kalmaya devam edenler dahil, birçok olaya ilişkin bilgi ve tecrübe dolu yorumlar okurla buluşuyor. Başta Mustafa Kemal olmak üzere kişisel inisiyatifleriyle yurt savunmasını kahramanlık düzeyine çıkararak bu zaferi bize armağan edenlerin anıları onurlandırılıyor.

  • Çeşitli Yönleriyle Birinci Dünya Savaşı

    Coğrafi keşiflerden itibaren dünyanın büyük bölümünde koloniler ve ticari tesisler kurarak buralardaki kaynakları kendi anavatanlarına taşımak suretiyle zenginleşen büyük devletler, sanayi inkılâbından sonra hızla endüstrileşmeye başlamışlardı. Sanayileşme ve üretimdeki artış, yeni sömürge alanlarına, dolayısıyla hammadde ve pazara duyulan ihtiyacı da beraberinde getirmişti. Böylelikle teknolojik üstünlüğe bağlı olarak; siyasi, askeri ve ekonomik açıdan cihan hâkimiyeti için bir rekabet ortaya çıkmıştı. Dünya siyasetinde XX. Yüzyıla kadar İngiltere, Fransa ve Rusya söz sahibi konumdayken, artık Almanya ve İtalya da sömürgecilik yarışına katılmış, Avusturya Macaristan İmparatorluğu da bu rekabete dâhil olunca üçlü ittifak ortaya çıkmıştı. Diğer tarafta ise İngiltere, Fransa ve Rusya itilaf bloğunu oluşturmuştu.

  • Devlet Kuran Zafer 30 Ağustos ve Kahramanları

    Bu kitabın temel amacı; millî tarihimizin dönüm noktalarından birini teşkil eden “Başkomutanlık Meydan Muharebeleri” ve sonunda, Türk’ün Yunan’ı “harim-i ismetinde boğduğu gün” olan 30 Ağustos 1922’de Zafertepeçalköy’de kazanılan “Büyük Zafer”i her yönüyle ortaya koymaktır. Aynı zamanda, zaferin büyük kahramanlarının ve vatan müdafaasında sonsuzluğa uğurladığımız aziz şehitlerimizin ülküsünü kafalara ve gönüllere işlemek ve onlara unutulmazlık vasfı kazandırmak; yeni nesillere tarih ve millet şuuru kazandırıp, aydınlık geleceğimizin kurulmasına katkı yapmak da hedeflenmiştir.

  • Eski ve Modern Türkler

    Mustafa Celâlettin Paşa, Türk dilinin yabancı kelimelerden arındırılmasını ister. Arap alfabesinin Türk diline uygun olmadığını belirtir, bunun yerine latin alfabesini önerir; bununla da kalmaz, oğlu Enver Celâlettin’e Latin alfabesiyle Türkçe mektuplar yazar. Türk kültürünün daha MÖ 2 binli yıllardan bu tarafa nasıl geliştiğini, nasıl yayıldığını, Çin, Moğol, Fransız, Avrupalı misyoner kaynaklarından aktararak, bugüne kadar hiç bilmediğimiz, üstü örtülen tarihimizi de daha 19. yüzyılda ortaya koymaktadır.

  • İkinci Haçlı Seferi 1148

    Tarihin en büyük savaşlarının ayrıntılı dökümleri, çarpışan kuvvetlerin komuta stratejileri, muharebe taktikleri, askerî harekâtların düğüm noktaları.

    Urfa Kontluğu’nun düşüşü ve Zengîlerin yükselişi, Bizans İmparatorluğu’nun gücünü toparlayışı, İkinci Haçlı Seferi’nin vazedilişi, Kutsal Topraklar’a yürüyüş, Şam kuşatması fiyaskosu ve sonuçları.

  • İstanbul’un Fethi 1453

    Türk okuyucusunun Ortaçağ askeri tarihi hakkındaki eserlerine aşina olduğu İngiliz tarihçi David Nicolle, dünya tarihinin bu önemli dönemecini mercek altına alıyor. Çeşitli dillerdeki birincil ve ikincil kaynakları yaratıcı bir dikkatle sentezleyen bu kitap, Konstantinopolis kuşatmasının çok az değinilmiş bir veçhesi olan yeraltında lağım savaşlarını; Hıristiyan askerlerin Osmanlı ordusunda oynadığı rolü ve deniz gücünün kuşatmanın kaderini belirleyen kilit önemini gündeme getirmesiyle konuya dair eserler kitlesi içinde kendine özgü bir yere de oturmaktadır.

  • Mustafa Kemal Atatürk

    Modern Türkiye’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün kişiliği ve eylemleri, Türkiye gündeminden hiç düşmeyen inceleme ve araştırma konularıdır. Ne var ki ilginç biçimde, onun en az irdelenen yönü aslında hayatındaki en temel ve belirleyici unsur olan askerlik hayatıydı.

    Son yıllarda bu konuya dair artan ilginin, özellikle de Türkiye dışındaki incelemelerin ürünleri arasında yer alan bu kitap; tanınmış Amerikalı askeri tarihçi ve Osmanlı ordusu uzmanı Edward J. Erickson’ın ilk biyografik çalışmasıdır. Kendisi de meslekten asker ve madalyalı bir cephe subayı olan Erickson, Atatürk’ün çocukluğu ve öğrencilik yıllarından başlayarak modern Osmanlı ordusunun en başarılı generalinin kariyerini masaya yatırıyor.

  • Mustafa Kemal’in Ordusunda Bir Alman Yüzbaşı

    Baltık cephesinde piyade yüzbaşı olan ve ülkesindeki boyun eğmeyi içine sindiremeyen Hans Tröbst, Türkiye’de Mustafa Kemal liderliğinde bir direniş başlatıldığını duyar. Bu direnişe katılmak üzere Varna üzerinden gizlice İstanbul’a gelir. Burada bulduğu birkaç bağlantı sayesinde Anadolu’ya geçer ve Kurtuluş Savaşı’nın sonuna kadar Anadolu’da kalır.
    Tröbst, çeşitli görevlerle köyden köye, cepheden cepheye dolaşır, Lozan Antlaşması’nın imzalandığı gün Türkiye’den ayrılır. Birkaç yıl sonra da Anadolu’da geçirdiği iki yılı kaleme aldığı anıları kitap olarak yayımlanır.

  • Niğbolu 1396

    Tarihin en büyük savaşlarının ayrıntılı dökümleri, hasım kuvvetlerin stratejileri, taktikleri, askerî harekâtın düğüm noktaları.

    Niğbolu Seferinin başlangıcından sonuna kadar yaşa­nan bütün muharebeler; Yıldırım Bayezid’in Konstanti­nopolis’i kuşatması, Macar Krallığı’nın yardım çağrısı, Haçlı ordusunun toplanışı, Balkanlar’a yürüyüşü ve Niğbolu’da bozguna uğrayışı.

  • Sakarya: Türk Bitti Demeden Bitmez-Cephede Milli Mücadele Serisi

    Sakarya Meydan Muharebesi şimdiye dek görülmemiş bir ciddiyetle ve titizlikle Selim Erdoğan tarafından yeniden kaleme alındı. Sakarya: Türk Bitti Demeden Bitmez, içerdiği muharebe atlasıyla ve özel fotoğraflarıyla Milli Mücadele dönemini yeniden aydınlatıyor.